Müzemiz başarılı sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapmayı sürdürecektir.*
Prof. Dr. Hasip Pektaş
Hacettepe Sanat Müzesi, Ekim 2005 tarihinden bu yana müzecilik adına iyi niyetli bir girişim olarak Başkent’te oldukça zorlu bir yolculukta olduğunu “Koleksiyon 3” sergisi ile bir kez daha göstermiş oluyor. Başkent’teki kapıları “sanat müzesi” olarak amacımızı bir kez daha anımsayalım: “Çağdaş müzelerin, Türkiye’deki konumu ve yerinin belirlenmesinde ‘yaşayan müze’ ilkesinin ışığında kurulan Hacettepe Sanat Müzesi, görev ve sorumluluğunun bilinciyle eyleme dönüşen her düşüncenin arkasındadır. Öncelikle Başkent sanat ortamına yeni bir soluk kazandırmak için ‘müzecilik’ konusuna önem vermektedir. ‘Çağdaş Müze’ kimliğinin oluşması ve bunun altında yatan bugünün geleceğe aktarılması için özünden beslenerek gelecek adına koleksiyonunu oluşturmaktadır.”
Türkiye’de IX. yüzyıldan günümüze önemli örnekleri ilk olarak İstanbul’da karşımıza çıkan, kurulma amaçlarının başında plastik sanatlar alanındaki somut verilerin bir araya getirilmesi, sergilenmesi ve korunup gelecek kuşaklara aktarılması görevlerini üstlenen sanat müzelerimizin sayısı, ülke nüfusu ve il sayısı düşünüldüğünde çok düşük ölçekte kalmıştır. Bununla birlikte işlevlerinin yerine getirilip getirilmediği, ne kadar izleyiciye/araştırmacıya ulaştıkları ve hepsinden önemlisi yeni kuşakların ilgisini çekip çekmedikleri uzun yazılar ve tartışmaların konusudur. Zaman özel müzelerin ve üniversite müzelerinin kurulmasından yana akmıştır.
Durum böyleyken, “Hacettepe Sanat Müzesi’nin sanata, sanatçıya ve yaşadığı topluma karşı görev ve sorumlulukları hayli ağırdır. Bu nedenle kendine, ‘yüzü ileriye dönük’ bir müzecilik anlayışını hedeflemiştir.” Bu fikirden yola çıkarak üçüncü süreli sergimiz ile sanatseverlere kendimiz unutturmadan, duvara astığımız resimlerin yerini ve çivi sayısını ezberlemeden yeni bir oluşumla Hacettepe Sanat Müzesi ilk açıldığı günün verdiği enerji ve geleceğe olan inancını sanat adına yüksek tutarak yeni heyecanları “Koleksiyon 3” sergisi ile paylaşmak istiyoruz. Türk Plastik Sanatları’nın çağdaş alanda seçkin örneklerinin nabzını tutmak ve gençlerimizin sanatçılarımızı daha yakından tanımaları için bir kez daha sizleri mekânına davet ediyor. Hacettepe Sanat Müzesi’nin daha geniş bir alana yayılacağını umutla planlarken beklentimizi yeniden vurguluyoruz: “Hacettepe Sanat Müzesi’ni yaşatma ve yarınlara güçlü bir donanımla hazırlama ve aktarma görevi hepimize düşüyor.” Geçen 3 yıllık süreç ve bu süreç içinde yaşatmaya çalıştığımız üniversitemiz adına haklı gurur kaynağımız olarak müzemiz bu yıl TÜYAP 17. İstanbul Sanat Fuarı’nda “Koleksiyoner Kurum” ödülüne layık görülmüştür. Yeni yürümeyi ve konuşmayı öğrenen bir çocuk için, ülkemizin en eski ve ilk sanat fuarı tarafından verilen bu ödül bizi onurlandırmıştır. Aslında bu ödül ne Hacettepe Üniversitesi’nin ne de Hacettepe Sanat Müzesi’nindir. Bu ödül, eserleriyle müzemizin oluşumunu sağlayan değerli sanatçılarındır. Bu ödülü onlara ithaf etmek isterim.
Hacettepe Sanat Müzesi’nin envanterine kayıtlı yapıtlarımızı “1,2,3…” diye adlandırarak “süreli sergi” kapsamında sunmaya çalıştık. Mekânımız ancak böylesi bir uygulamaya izin verdi. “Koleksiyon 3” daha çağdaş ve soyut/soyutlama tavrında farklı bir seçki oldu. Sanatçılarımıza özverili katkılarından ve Hacettepe Sanat Müzesi’ne göstermiş oldukları yakın ilgi ve destekten dolayı çok teşekkür ederim. Ayrıca birlikte sorumluluk aldığımız değerli arkadaşım Dilek Şener’e, danışma kurulumuzun değerli üyelerine, tüm katalog ve promosyon ürünlerinin tasarlanmasında görev alıp çalışan, özverili genç arkadaşlarıma, titiz baskıları gerçekleştiren matbaamız personeline ve sorumluluk sahibi güvenlik görevlilerimize içten teşekkürlerimi sunarım. İnanıyorum ki müzemiz başarılı sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapmayı sürdürecektir.
* Hacettepe Sanat Müzesi Katalog Yazısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder