Çocukların Yüreğine Dokunmak / Anılar 6
Hasip Pektaş, Ocak 2025
1971'de bir köy okulunda başlayan öğretmenlik yaşamımda acı tatlı çok sayıda anı biriktirdim. Ama sonuncusu en çok etkilendiğim bir güzellikti.
Küçükçekmece Bilim ve Sanat Merkezi Görsel Sanatlar Öğretmeni Nur Can'ın organizasyonu ile bir grup öğrenci 7 Aralık 2024 tarihinde İstanbul Ekslibris Müzesi'ni ziyaret ettiler. Müzeye gelen gruptaki Ali Efe daha kapıdan girer girmez “Ben eklibrisi biliyorum. Kitapların iç kapağına yapıştırılan mülkiyet işareti” deyince kucakladım onu. "İşte meraklı öğrenci böyle olur, araştırır gelir." dedim. Bitmedi. Ben ekslibrisi anlatırken, tarihinden bahsederken "Kağıt üzerine ilk ekslibris 1450'de Almanya'da Hans Igler adına yapılmıştır" dedim. Ali Efe atıldı hemen "Hayır ilk ekslibris Mısır kralı III. Amenhophis için yapılmıştır" demez mi. 8 yaşındaki çocuk benim eksiğimi tamamlıyordu. Etkilenmemek mümkün mü? İnanılmaz ilgiliydiler. Birer de ekslibris yaptılar. Çerçeveler üzerine yapıştırıp kısa bir sergi bile yaptık. Bu arada Ali Efe ve Rüzgar benim adıma ekslibris yapmışlardı. Bu bir sevgi göstergesiydi. Demek ki yüreklerine dokundum.
O anda karar verdim bu iki çocuğa ekslibris yapmalıyım, sürpriz olmalı, borcumu ödemeliyim.
Doğrusu bu buluşmadan çok etkilendim. Geleceğimiz olan çocuklarımızın ilgisinden tarifsiz haz duydum. Tam da istediğim şey buydu. Benim gerçek hedef kitlem, hem de çok ilgili hedef kitlem müzedeydi. Onlara söz verdim "okulunuza gelip size linolyum ile ekslibris yaptıracağım" dedim.
Bu buluşma ile ilgili paylaşımlara yorumlar yapanlar oldu. Onlardan en ilginci Ali Efe'nin annesi Elif Hanım'ın iletisiydi. Bakın Elif Hanım ne yazmıştı: "Değerli hocam gelip sizi göremediğim için çok üzgünüm. Oğlumun kalbine taht kurmuşsunuz.. O herkesi kolayca benimseyemez.. İlginiz ve sevginiz için minnettarız.. Ali Efe’nin dedesi de hukuk profesörüdür.. Gezi sonrası onu ziyaret ettik önce dedesine ekslibris dersi verdi kendi çizip hediye etti bunları kitaplarına yapıştıralım diye.. Kendi dünyasında bir akım başlattı bile. Babası dün konu ile alakasız 'yeni yıldan ne istersin sırala bakalım bir kağıda, sınır yok' dedi.. Bakın ne yazmış.. Şu hayattaki en güzel şey bir çocuğun kalbine dokunmak bence.. Sizi tanıdığımıza çok mutlu olduk."
7. isteğe bakın lütfen. Böyle bir olaydan etkilenmemek için taş olmak gerekir. Soyadım Pektaş ise de ben taş yürekli değilim. Elif Hanım'a yanıt olarak; "Günaydın Elif hanım. Keşke her anne çocuğunu böyle büyütse. Okul elbette önemli ama ilk şekil veren ailedir. Sizi ve eşinizi kutlarım. Çocuklar dünyanın en güzel varlıklarıdır. Benim de 47 yaşında bir kızım, 7 yaşında bir oğlum var. Onlar da benim gururum. Çocuklar geleceğimiz. Ali Efe çok özel bir çocuk. Çocukları çok severim ama Ali Efe’nin yeri ayrı. Onun yüreğine dokunabildiysem ne mutlu bana. Ayrıca istekleri içinde yer almak da bir onur. Hemen yarın görmeye geliyorum. (şaka, şaka) zaten söz verdim okullarına gelip linolyum baskı ekslibris öğreteceğim. Ama sizi her zaman İstinye Üniversitesi'ne beklerim. Ali Efe’yi üniversiteyle tanıştıralım. Eşinize selam. Ali Efe’yi ve kardeşini öperim. Onu kucaklarım. Selamlar." diye yazdım.
Ve 4 Ocak 2025 tarihinde BİLSEM'e gittim. Ogüzel gün gelmişti. Çiçek ile karşılandım. Yaroslav Makarov'un adıma yaptığı ekslibristen pasta bile yaptırılmış. İlahi Nur Can öğretmen. Cansın gerçekten. 7-15 yaş arası çocuklar ve anneleri ilgiyle Ekslibris Atölyesi'ne katıldılar. Güzel de işler çıkardılar. Zaten hepsi yetenekli. Duygulandıran şeyler: Beni çiçekle karşılayan çiçek kadar güzel Ayşe İdil kızımın sarılması. Adıma ekslibris yapan Ali Efe ve Rüzgar'a yaptığım armağan ekslibrisleri alınca sarılmaları. Dünyayı çocuklar güzelleştiriyor. Hep güzelleştirsinler. Hep saf, tertemiz kalsınlar. Yaşadıkları ortama hep barış, kardeşlik, sevgi getirsinler. Onları yetiştiren annelere ve öğretmenlerine binlerce teşekkür.
Ali Efe bir sınava girmesi gerektiği için atölyeye gecikti ama sözüm var ona İstinye Üniversitesi’nde 310 nolu atölyemizde şubat tatilinde ekslibris yaptıracağım. Annesine de.
Bu güzel iletişim nereye evrilir bilemiyorum, ama bu çocukları severek okuyacakları alanlarda görmek ve zevk alarak üretecekleri mesleklerde görmek bana nasip olmaz ama kalbim onlarla. Ben hissetmesem de aileleri, öğretmenleri hissedip, gururlanacaklardır. 72 yaşındaki ben şu anda gururlandığıma göre onlar haydi haydi gururlanırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder