Ekslibris Koleksiyonculuğu
Prof. Dr. Hasip Pektaş
Ekslibrisler, ülkelere, sanatçılara, tekniklere, üsluplara hatta örgelere göre değerlendirilip pek çok meraklısı tarafından toplanmaktadır. Koleksiyoncular, ellerindeki çift baskıları diğer kişilerle değiştirerek çok sayıda ekslibrise sahip olmaktadırlar. Bu değiş tokuş yapmadaki amaçları, kendi koleksiyonlarını hem kalite olarak geliştirmek, hem de sayı olarak artırmaktır. Bu kişiler, koleksiyonculuk etkinliklerinin bir sonucu olarak aynı zamanda farklı dönemlerin sanatını ve baskı teknolojisini de öğrenmektedirler. Tanınmış sanatçıların yapıtları koleksiyoncular tarafından en çok aranılan ekslibrislerdir. Bunlardan müzikle ilgili olanlar ve erotik konuları içerenler öncelikle tercih edilenlerdir. Bu küçük baskıresimlerin mutlaka sanatçısı tarafından imzalanmış olması gerekmektedir. Ne zaman, ne kadar sayıda ve hangi teknikle basıldığı mutlaka belirtilmelidir. Estetik bütünlük, yazıların yerleşimi, teknik yetkinlik, koleksiyoncuların dikkat ettiği önemli konulardır
Koleksiyoncular, ilgi alanlarına göre çok farklı konularda ekslibris toplamakta, ilgi duydukları konulara yönelik çalışma yapan sanatçılara siparişler vermektedirler. Hanedan armaları, meslekler, çalışma ortamları, ev içleri, silahlar, giysiler, müzik, müzik aletleri, kitaplar, kütüphaneler, baskı atölyeleri, mimari, mühendislik, tıp, sanat, mitoloji, astroloji, spor, tiyatro, dans, nü, kadın, çocuk, portre, tipografi, kaligrafi, monogram, erotik, sözcük oyunları, botanik, zooloji, törenler, savaş, ölüm ve benzeri pek çok konuda koleksiyoncuların sınıflama yapıp ekslibris topladıkları bilinmektedir. Örneğin Erik Skovenborg (1991), “kitaplığında şarap kültürü üzerine 1000’den fazla kitabı bulunan Polonyalı koleksiyoncu Norbert Lippoczy, 5000’in üzerinde şarap motifleri içeren ekslibris biriktirmiş; daha sonra bunları Budapeşte Şarap Müzesine bağışlamıştır” demektedir.
Koleksiyoncular, ekslibrislerini değişik yöntemlerle saklamakta ve sunmaktadırlar. Ekslibrisler, genellikle standart kartlara yapıştırılarak saklanmaktadır. Bu kartlar, A4 ya da 21 x 27 cm. boyutunda olup; başlığında sanatçının adı, doğum – ölüm yılı, ülkesi, üyesi olduğu dernek, ekslibrisin baskı tekniği, yapım yılı, toplam sayısı, sahibinin adı yer alabilir. Eğer bu kartlar, 80-100 yapraklık bir çilt haline getirilirse ilgilenenlerin incelemesi kolaylaşır. Fakat albümlere sonradan yapıştırılacak ekslibrislerin kağıt kalınlıkları dikkate alınarak ciltlemede yaprakların sırta gelen kısımlarına kalınlık ve yaprak aralarına ince kağıtlar koydurmakta yarar vardır. Ekslibrislerin arkaları kartlara yapıştırılırken tamamen tutkallanmamalıdır. Tüm yüzey yapıştırılırsa, çalışma lekelenebilir ve çıkarılacağında yırtılabilir. En uygunu üst köşelerden yapıştırıcıya değdirip tutturmaktır ya da küçük yuvarlak etiketleri ikiye katlayıp bir yüzünü ekslibrise diğer yüzünü karta yapıştırmaktır.
Ekslibrislerin bir başka saklanma şekli de zarflama veya kutulamadır. Uygun boyuttaki zarf ve kutularda; sanatçılara, tekniklere, ülkelere, dönemlere ya da konulara göre sınıflandırma yapılarak saklanabilirler. Sunuş ve incelemedeki zorluğuna karşın; kutulama, ekslibrisleri yıpranmalara karşı koruyan en iyi yöntemdir. Ekonomik ve pratik olan bir diğer saklama biçimi de yapraklara yapıştırarak dosyalamadır. Fakat yapıştırılan kağıtların uzun süre yıpranmadan kalabilmesi için biraz kalın olmasnda yarar vardır.
Kendi adına ekslibris yaptıracakların en çok merak ettiği konu ekslibrisin maliyetidir. Ekslibris piyasası, ülkelere, sanatçının tanınmışlığına, kullanılan malzemeye, tasarımın taşıdığı güçlüğe, kalıp/renk ve baskı sayısına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yurt dışında 50 ya da 100 adetlik metal gravür bir ekslibris çalışması ortalama 500 – 1000 avro, aynı sayıdaki ağaç baskı, linolyum baskı ya da taşbaskı ekslibris 300 – 600 avro arasında sipariş edilmektedir. İyi tanınan bir sanatçı, orijinal bir tasarımı için bu rakamları artırabilmektedir. Türkiye’de ise GMK’nın 3,500 lira olarak belirlediği bir taban fiyatı vardır. Sipariş veren ile sanatçı karşılıklı anlaşarak kesin rakamı belirlemektedir. Koleksiyocuların takip ettiği kolay bulunmayan çok eski tarihli ekslibrisler ise, normal fiyatın üzerinde satılmaktadır. Örneğin bir adet Max Klinger ekslibrisi 200 – 300 avroya alıcı bulmaktadır. Bunları ancak büyük koleksiyonlarda görmek mümkündür. Ayrıca internetteki ilgili sitelerden satın alınabilir.
Ekslibrisler, yapışkan etiketler şeklinde kitapçılarda da satılırlar. Müşteri, aldığı bu ekslibrise adını yazar, kitabının iç kapağına yapıştırır. Koleksiyoncular, bu tür ekslibrisleri, “evrensel ekslibris” olarak tanımlarlar. Çünkü herhangi bir kişi bunları alıp ismini ekleyebilir. O nedenle koleksiyoncular kişiye özel olan ekslibrisleri toplamayı tercih ederler. Bir sanatçı veya tasarımcı tarafından istek üzerine tasarlanıp, çoğaltılan; özel kişiler veya kütüphaneler adına yapılan ekslibrisi daha özgün bulurlar.
Günümüzde ekslibris koleksiyonları, ya daha önceleri şekillenmiş büyük koleksiyonların açık artırmayla satışlarından elde edilmekte ya da koleksiyoncular arasında fazla kopyaların değiştirilmesiyle oluşmaktadır. Dünya üzerinde 1470’den bu yana yapılmış yaklaşık iki milyonun üzerinde ekslibrisin, 2.000’den fazla ekslibris koleksiyonun olduğu tahmin edilmektedir. Sadece Almanya’da 300.000’in üzerinde ekslibrisin var olduğu savunulmaktadır. Almanya’da bu sanatın gelişmesi ve korunması uğruna 1890 yılında Prusya’daki askeri görevinden bile ayrılan ekslibris tutkunu Karl Emich, 1895-1906 yıllarında başkanlığını yaptığı derneğine ölümünden sonra 40.000 ekslibrislik bir koleksiyon bırakmıştır. Sayısı bilinmemekle beraber dünyanın en büyük koleksiyonunun İtalyan Gianni Mantero (1897-1985)’ya ait olduğu belirtilmektedir. Büyük koleksiyonlardan biri de Amerika’da Yale Üniversitesi’ne bağışlanmış olan, Irene Dwen Andrews Pace’e ait 250.000 sayfalık koleksiyondur.
Sahip oldukları koleksiyonlarla dünyanın önemli ekslibris müzeleri Danimarka Frederikshavn, Almanya Gutenberg, Belçika Sint-Niklaas, Rusya Moskova, İtalya Mediterraneo, Şanghay Fuxihanzhai, Polonya Malbork, Fransa Nancy, Ukrayna Odessa Lewych ve İstanbul Ekslibris Müzeleridir. Frederikshavn müzesinin ekslibris sanatının tüm tarihini kapsayan bir milyon ekslibrisi vardır ve “art-exlibris.net” internet sitesinden 450.000 ekslibrisi paylaşmaktadır. Gutenberg ve Sint-Niklaas’ın yaklaşık 800.000 ekslibrisi vardır. Amerika, Almanya, Avusturya, Çin, Fransa, İngiltere, İsviçre, Japonya ve Rusya’da da çok sayıda koleksiyoncu vardır. Ayrıca bu ülkelerdeki sanat müzelerinin bünyesinde ekslibris koleksiyonlarının olduğu, önemli koleksiyoculardan Luc Van den Briele’in 25.000, Benoit Junod’nun 35.000’nun üzerinde bir koleksiyona sahip oldukları bilinmektedir.
Koleksiyoncular ve tarihçiler için ekslibris listeleri çok önemlidir. Bu listeleri derleyen ve ekslibris üzerine araştırmalar yapan çok sayıda uzman vardır. Almanya’dan Friedrich Warnecke, Sylvia Wolf, Andreas-Angela Hopf, Dr. Gernot Blum ve Karl E. Leiningen, Fransa’dan Louis Bouland, Henri Bouchot, Jacques Clarles Wiggishoff ve Eugène Olivier, İtalya’dan Jacopo Gelli, Amerika’dan James P. Keenan, Audrey Spencer Arellanes ve Edward K. Carpenter, İsveç’ten Carl Magnus Carlender, Belçika’dan Benjamin Linnig ve Luc Van den Briele (1930- ), Danimarka’dan Klaus Rödel, İsviçre’den Benoit Junod (1945- ) ekslibris üzerine araştırma yapan uzmanlaşmış kişilerden sadece birkaçıdır. Benoit Junod, 1989-1993 yıllarında ülkemizde İsviçre Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı olarak görev yapmış, pek çok sanatsal etkinliğin düzenlenmesine ve derneğimizin kurulmasına katkı sağlamış bir sanatseverdir. Türkiye’den önce görev yaptığı Kolombiya’da ekslibrisi sevdiren, bu geleneği orada başlatan Benoit Junod’nun adına, Kolombiyalı sanatçılar, yaklaşık 200 adet ekslibris yapmışlardır.
Ekslibris konusunda araştırmalar yapıp, çeşitli yayınlarla bunları belgeleyen ekslibris tukunlarından Benoit Junod, Luc Van den Briele, Dr. Gernot Blum (Resim 39, 40), W. J. C Van Eyck, Mario de Filippis, William E. Butler, Brian North Lee, Remo Palmirani, Lars C. Stolt, James P. Keenan, Eva – Maria Wimmer, Keresi Ferenc, Ichigoro Uchida, Martin R. Baeyens aynı zamanda çok sayıda ekslibrise sahip birer koleksiyoncudurlar.
Ekslibiris koleksiyonculuğu için eleştirel yaklaşımlar da vardır. 1895’lerde Amerika’da şiir, eleştiri ve biyografiler yazan Edmund Gosse, koleksiyoncuları eleştirerek; ekslibrislerin bugüne kadar sanki bir tür yılbaşı kartıymış gibi kullanıldığını, sahibince arkadaş ve dostlarına gönderildiğini ve kıymetinin bilinmediğini vurgulamaktadır. Edmund Gosse, bu konuda daha da ileri gidip; “yakında insanlar, ekslibrisler gibi mendillerini de değiş tokuş yapacaklar, belki anahtarlık ve benzeri şeyleri de toplamaya başlayacaklar.” demektedir.
Tüm olumlu ve olumsuz yaklaşımlara rağmen bu çalışma alanı, kitap sahipleri, koleksiyoncular ve sanatçılar ilgilendiği sürece bir gelenek olarak sürüp gidecektir. Unutulmamalı ki ekslibris koleksiyonculuğu, yeni arkadaşlıkların, dostlukların kurulmasına öncülük eden benzer görüş ve zevklerin paylaşıldığı güzel ve akılcı bir tutkudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder